Ahlaki bedeller ve iyilik kavrayışı doğuştan geliyor olabilir mi? Bu mevzu insanlığın asırlardır sorduğu bir sual reelinde… Felsefecilerin bir kısmı doğduğumuzda beynimizin “boş bir levha” olduğunu, erdem ve ahlaki kıymetlerin etraftan bilinenlerle oluştuğunu iddia ediyordu. Bazısı ise doğuştan gelen bedellerimiz olduğunu, başka bir deyişle terbiye kavrayışının genetik olabileceğini düşünüyordu. Son birkaç yıldır yayınlanan bilimsel çalışmalar, bebek psikolojisine ışık tutarak ahlaki kıymetlerin doğuştan geliyor olabileceğini gösterdi.
Ahlaki bedeller ve iyilik kavrayışı doğuştan geliyor olabilir
Bu çalışmaların en meşhur olanlarından biri Yale Üniversitesi Çocuk Öğrenişsel Kavrama Merkezi’nden bir grup bilim insanının araştırması. Birkaç sene evvel yayınlanan ve büyük bir tesir yaratan araştırmanın çıkış noktası şuydu: “İnsanlarda iyilik ve terbiye doğuştan gelen özellikler midir? Yoksa iyi ve makûs olmayı tamamen etrafımızdan mı biliriz?”
Çalışmada, henüz 1 yaşını doldurmamış bir grup bebeğe peluş hayvanlarla asıllaştırılan bir çeşit kukla oyunu izletildi. Bir oyuncak paketini açmaya ve içindeki oyuncağı almaya çalışan bir peluş kaplana, sarı tişörtlü bir kukla köpek takviyeci oluyor. Birlikte kapağı kaldıran ikili oyuncağı alıyor, daha sonra da birbirlerine sarılıyorlar. Öte yandan, kaplan paketi tekerrür açmaya çalışırken mavi tişörtlü bir köpek gelip kolinin üzerine oturarak açılmasını yasaklıyor.
İyi ve makûs tavrın çok kolay ve bebeklerin alakasını sürükleyecek bir simgeyle ayrıştırıldığı bu çalışmanın sonunda, bebeklere mavi ve sarı tişörtlü köpekler gösterildiğinde yüzde sekseni “iyi köpeği” seçiyor. El-kol koordinasyonu bütün büyümemiş bebekler dahi sarı tişörtlü köpeğe uzun uzun bakarak seçimlerini muhakkak ediyorlar.
Yale Üniversitesi’nden, bebek tutumları üzerine kitap yazan Paul Bloom bebeklerin henüz konuşmaya ve yürümeye başlamadan evvel başkalarının tavırlarını iyi ve makûs olarak değerlendirebildiklerini söylüyor. Bloom’a göre bunun sebebi doğduğumuzda beynimizin boş bir levha olmaması… Aksine, insan beyninin doğuştan sağlam bir yargı sistemine sahip olduğu iddia ediliyor.
Yale’deki bu bebek araştırmalar neticeyi değiştirebilecek faktörleri değişikleştirerek eş testleri kerelerce sınayıp aynı neticeye erişti. Misalin, sarı rengin bebeklerde tesirli olabileceğini düşünerek köpeklerin tişört renklerini ya da kuklaların biçimini değiştirdi, öyküleri değişikleştirdi. Netice olarak, bebekler çoğunlukla hep iyi olan tarafa sempati dinlediklerini gösterdiler. Dolayısıyla her insanın özünde iyi ve edepli doğduğunu zannetmek çok da yanlış olmaz.
Okuyun: “Bebeklerin Ahlaki Yaşamı”, Paul Bloom.