Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Lideri M. Erdal Eren, Marmara Depremi’nin 24. yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Acıları eskimeyen Marmara Zelzelesi de Maraş ve Hatay merkezli zelzeleler de yapılaşmada ‘doğru planlama, gerçek proje, ehil müteahhitlik ve sıkı denetim’ konularının değerini ortaya koydu” dedi.
Marmara Depremi’nin yıldönümünde Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Lideri M. Erdal Eren tarafından yapılan açıklamada, 17 Ağustos 1999 tarihinde gerçekleşen, merkezi İzmit olmak üzere çeşitli kentlerde hissedilen ve 18 binden fazla can kaybı ile sonuçlanan sarsıntının toplumsal belleğimizin en acı anılarından biri olduğuna işaret edildi.
TMB Lideri Eren, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen ve 11 vilayetimizi etkileyerek Marmara Depremi’nden çok daha fazla can kaybı ile sonuçlanan Kahramanmaraş sarsıntılarını de hatırlattığı açıklamasında, “Acıları eskimeyen Marmara Sarsıntısı de Maraş ve Hatay merkezli sarsıntılar de ülkemizdeki dayanıksız yapı üretiminin yaygınlığını bir sefer daha gözler önüne serdi. Bu felaketler, yapılaşmada ‘doğru planlama, yanlışsız proje, ehil müteahhitlik ve sıkı denetim’ konularının kıymetini ortaya koydu” dedi.
Kentsel dönüşüm afet odaklı gerçekleştirilmeli
Türkiye Müteahhitler Birliği olarak, zelzelelerin değil ihmalin ve kusurlu yapıların can aldığı gerçeğiyle yüzleşilmesi gerektiğini her fırsatta vurguladıklarını belirten Eren, yeni bir büyük Marmara zelzelesi mümkünlüğünün her geçen gün arttığı ve öteki bölgelerimizde risklerin sürdüğü bir ortamda depreme hazırlanmak için kaybedecek vaktin olmadığını söyledi. TMB Lideri Eren, bu çerçevede atılması gereken adımlara ait şunları söz etti:
“Ülkemizin geniş bir kısmının sarsıntı riski ile karşı karşıya olduğu gerçeği, yapılaşmanın birinci evresi olan kentsel planlamanın kıymetini ortaya çıkarmaktadır. Bu nedenle, yer koşullarını dikkate alan imar planları ve yapı şartnameleri hazırlanması, mümkün imar aflarına güvenen kaçak yapılaşmanın önlenmesi, yüksek riskli yapı stoku için faal kentsel dönüşüm siyasetleri geliştirilmesi gerekmektedir. Yapı müteahhitlerinin ekonomik, mali, mesleksel ve teknik yeterliklerine nazaran sınıflandırılması için 2019 yılında çıkarılan ‘Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmelik’, yurt çapında aktif ve taviz verilmeden uygulanmalıdır. Dalda kontrol sistemi sistemleri kesinlikle güçlendirilmelidir. Süreçte sorumluluğun çok taraflı olduğu gerçeği kabul edilerek, ülkenin gündeminden imar affı ve gibisi uygulamalar tümden çıkartılmalı; bilakis, müeyyidelerin caydırıcı olması sağlanmalıdır. Ülkemizde 1999 Marmara Sarsıntısı öncesi şartnamelerle yapılmış çok büyük yapı stoku bulunmakta olup ‘afet odaklı’ yaklaşımla kentsel dönüşüm adımlarının hızlandırılması büyük değer taşımaktadır. Bu hayati sürecin, vatandaşın tercihine bırakılmadan başlatılıp sonuçlandırılması ve inançsız yapıların süratle tahliye edilerek dönüşümün devletin dayanağıyla gerçekleştirilmesine gereksinim vardır. Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Mehmet Özhaseki’nin büyük Marmara Depremi’ne hazırlık tarafında İstanbul için yürüttüğü çalışmaları bu açıdan son derece değerli buluyor ve yakından takip ediyoruz.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
