Kadınlarda yumurtlama kusurlarına neden olan Polikistik Over Sendromu (PKOS)’un bayanın üreme sıhhati üzerindeki tesirine dikkat çeken Bayan Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Erkut Attar, “PKOS hastalığında görülen yumurtlama bozukluğunun kilo ile münasebeti yakın bağı vardır. Kilo artıkça yumurtlama kusurları daha bariz hale gelir. Ancak her PKOS hastası kısırlık yaşamaz; gerçek tedavi edildiğinde PKOS hastasının çocuk sahibi olma mümkünlüğü çok yüksektir” diye konuştu.
Kadınlar ortasında en sık görülen hastalıklardan biri olan Polikistik Over Sendromu (PKOS), yarattığı kozmetik sorunların ötesinde farklı sıhhat meseleleri için de taban hazırlıyor. Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Bayan Hastalıkları Doğum, Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Erkut Attar, yumurtlama bozukluklarının ve doğal olarak infertilitenin de en kıymetli nedenlerden birinin PKOS olduğunun altını çizdi.
“KADINLAR TABİBE İNFERTİLİTE NEDENİYLE BAŞVURUYOR”
PKOS’un bayanlarda görülme sıklığının yüzde 5 ile 25 ortasında değiştiğini söyleyen Prof. Dr. Attar, kelamlarına şöyle devam etti: “Daha çok yumurtlama kusurlarına neden olan hastalık olarak biliniyor. Bu nedenle de bayanlar yumurtlama kusurları, adet düzensizliği ya da yumurta kalitesinde gerçekleşen düşmelere bağlı olarak infertite yani kısırlık meselesiyle bizlere geliyor. Bunun dışında kıllanma, tüylenme, akne, çok kilo üzere kozmetik kusurlar nedeniyle de hastalar bize ulaşıyor. Fakat bahsi geçen bu şikayetler aslında hastalığın kısa periyot semptomlarıdır. Uzun periyotta bu bayanlarda rahim kanseri, diyabet, yüksek tansiyon ve kalp damar hastalıkları riski artmaktadır ki bu çok daha önemli bir durumdur. Hasebiyle PKOS hastalarının ömür uzunluğu takip edilmesi çok değerlidir.”
“TANI KOYABİLMEK İÇİN PROFESYONEL BİR TAKIMA GEREKSİNİM VAR”
Genetik ve çevresel faktörlerden obeziteye, beslenme alışkanlıklarından hormon dengesizliğine kadar birçok nedenin PKOS’un ortaya çıkmasında etken olabildiğini söyleyen Prof. Dr. Erkut Attar, şu bilgileri verdi:
“Genellikle üreme çağında görülen bu hastalık ile bize başvuranların PKOS hakkında bilgi sahibi olmadığını görüyoruz. Hastalığın nedenleri ortasında ise genetik faktörler birinci sıralarda geliyor. Bunu çevresel etkenler takip ediyor. Ayrıyeten beslenme alışkanlıkları, obezite ve hormon dengesizlikleri de hastalığın ortaya çıkmasına neden olabiliyor. PKOS belirtileri başka pek çok hastalıkta da görülebildiği ve gereğince tanınmadığı için hastalar tabibe geç başvuruyor. Tanısı pek kolay olmadığı üzere, teşhis koyabilmek için profesyonel bir takıma gereksinim vardır. Biz de endokrinoloji uzmanları, dermatoloji ve beslenme uzmanları olarak gerçek teşhis koyabilmek ve hastalığın yanlışsız tedavisi için birlikte çalışıyoruz.”
“HER PKOS HASTASI KISIRLIK YAŞAMAZ”
Yumurtlama kusurlarına bağlı sıkıntıların yaklaşık yüzde 50’sini PKOS’a bağlı olduğunu lakin bununla birlikte bu bayanların da hamile kalabileceğinin altını çizen Prof. Dr. Erkut Attar, PKOS ile infertilite ve gebelik bağını şöyle anlattı: “PKOS hastalarının hepsinde yumurtlama bozukluğu olur diyemeyiz. Hasebiyle PKOS hastaları da bizatihi hamile kalabilir. Fakat bu noktada bayanın kilosu çok kıymetli. Zira kilo artıkça yumurtlama kusurları daha bariz hale geliyor. Bu hastalarda bayanın kilosu ile kısırlık ortasında önemli bir bağlantı vardır. Bu nedenle tedavi başladığında öncelikle beslenme uzmanlarıyla birlikte çalışarak hem gerçek beslenmesinin sağlanması hem de varsa fazla kilosundan kurtulmasını sağlıyoruz. Olağan kiloya ulaşan bayanın ikinci basamak tedaviye geçmeden doğal hamile kalmasını amaçlıyoruz. Erkekte de sorun olan çiftlerde tedaviye aşılamayla devam edebiliyoruz. Bazen de aşılamaya gitmeden yumurtlamayı artırmayı sağlayan kolay ilaçlarla hastayı tedavi ediyoruz. Anlaşılacağı üzere şahsa özel tedavinin uygulandığı bu süreç 6 ay kadar sürebilir. Bu nedenle hastanın sabırlı olması ve ümitsizliğe kapılmaması gerekli.”
“DOĞRU TEDAVİYLE PKOS HASTALARI DA ÇOCUK SAHİBİ OLABİLİR!”
“Doğru tedavi edildiği takdirde diğer rastgele bir neden yoksa PKOS hastasının çocuk sahibi olma mümkünlüğü çok yüksektir” diyen Prof. Dr. Erkut Attar, hastalıkta kullanılan tedavilerle ilgili şunları kaydetti:
“Şimdiki görüşe nazaran tüm kısırlık hastaları iki ya da üç sefer aşılama yapılmasına karşın yeniden hamile kalınmadıysa tüp bebek tedavisine başvurulur. Fakat PKOS olgularında tüp bebek tedavisinde komplikasyon oranı başka hastalara, nazaran çok daha yüksek olduğu için bu hastalarda tüp bebek tedavisi kararı vermeden evvel olağan yollarla hamile kalması için itina ve çaba gösterilmelidir. En önemli komplikasyon yumurtalıkların çok uyarılması sonucunda ortaya çıkabilen ve Ovaryan Hiperstimülasyon Sendromu (OHSS) olarak isimlendirilen durumdur. Bu durumda çatlatma iğnesi verildikten sonra beden boşluklarına su toplanmaya başlar ve kanın akışkanlığı bozulur Bu durum bedende elektrolit dengesizliğine yol açar. Akciğerlerde ve karın boşluğunda çok ölçüde sıvı birikir ve teneffüs zahmetine ortaya çıkar. Bu durum şiddetine nazaran üç etap olarak ele alınır. Bilhassa üçüncü basamak ağır bakım gerektirecek kadar önemli bir basamaktır. Bu yüzden bu hastaların tüp bebek tedavisinin tecrübeli merkezlerde uzman bireyler tarafından yapılması uygundur.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
