Hava sıcaklıkları düşerken gribal enfeksiyonlar da yavaş yavaş kendini göstermeye başladı. Bağışıklığını kuvvetlendirmek isteyenler geçiş mevsiminde destekleyicilere yöneliyor. Antioksidanlar da bağışıklık sistemimizin dostu. Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. Dilara Kocacık Uygun, “Vücudumuzu enfeksiyonlardan, mikroplardan ve öbür hastalık yapan etkenlerden koruyan antioksidanlar, bağışıklık sistemini destekleyerek bedenin hastalıklara karşı daha dirençli hale gelmesini sağlıyorlar. O nedenle çinko, selenyum ve e vitamini üzere antioksidandan güçlü besinlerle beslenmek bağışıklığı güçlendirecektir” dedi.
Sağlıklı bir hayatın temel taşlarından biri; hastalıklardan korunmak için bedenimizin savunma düzeneği olan bağışıklık sistemimiz. Bağışıklık sistemi bizi çevresel tehditlere karşı korurken sağlıklı bir hayat sürmemizi de sağlıyor. Antioksidanlar da bağışıklık sisteminin çevresel tehditlere karşı savaşmasında yardımcı oluyor.
Bağışıklık Sistemi: Bedenimizin Askerleri
Bağışıklık sisteminin bedenimizi enfeksiyonlardan, mikroplardan ve başka hastalık yapan etkenlerden koruyan karmaşık bir sistem olduğunu söyleyen Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. Dilara Kocacık Uygun, “Doğumda bağışıklık sistemimiz olgunlaşmamıştır. Yaşla birlikte, enfeksiyonlarla karşılaştıkça ve istikrarlı beslenme ile gelişme gösterir ve iki ana bileşenden oluşur: doğal bağışıklık sistemi ve edinilmiş bağışıklık sistemi. Doğal bağışıklık sistemi, doğuştan gelen bir savunma sistemidir. Cildimiz, mukozal (sümüksü) salgılar ve belli hücreler (nötrofiller, makrofajlar) üzere fizikî bariyerler, bedenimizi mikroplardan korur. Edinilmiş bağışıklık sistemi ise sonradan gelişen bir sistemdir. Bedenimiz bir enfeksiyonla karşılaştığında ya da gözetici aşılarla özel bağışıklık karşılıkları oluşturur ve bu bedenimizi gelecekte birebir mikroplara karşı daha tesirli hale getirerek kolay iyileşmemizi sağlar” diye konuştu.
Zararlı unsurlara karşı bedenimizin koruyucusu: Antioksidanlar
Beslenme, bağışıklık hücrelerinin gelişimi, bakımı ve optimal işleyişinde anahtar rol oynuyor. Besinlerle alınan besinlerin bağışıklık sisteminin uygun biçimde çalışmasını sağlamada kıymetli rol üstlendiğini hatırlatan Uygun, “Antioksidanlar, bedeni özgür radikaller olarak bilinen ziyanlı moleküllerin olumsuz tesirlerine karşı koruyan bileşiklerdir. Hür radikaller aracılığıyla oluşabilecek hücre hasarlarının engellenmesinde kıymetli rol alırlar” diyerek birtakım değerli antioksidanları sıraladı:
- Çinko: Temel bir eser elementtir ve çeşitli hücresel fonksiyonlar için gereklidir; bilhassa, oksidatif-antioksidatif istikrarın korunmasında kıymetli rol oynar.
- Selenyum: Bağışıklık sisteminin olağan işlevine katkı sağlar. Bedenimizdeki birçok fonksiyonun gerçekleşmesinde rol alır.
- Vitamin C: Güçlü bir antioksidandır. Ayrıyeten bağışıklık sistemi hücrelerinin sıhhatini takviyeler.
- Vitamin E: Hücre zarlarını hür radikallerin zararlarından korur ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
- Beta-Karoten: Vücudumuzda A vitamininin üretimine katkıda bulunur ve bağışıklık sistemini takviyeler.
Antioksidanların, bağışıklık sistemini destekleyerek bedenin hastalıklara karşı daha dirençli hale gelmesini sağladığını tabir eden Uygun, “Bağışıklık hücreleri iltihaplanmanın azaltmasında yardımcı olur. Ayrıyeten bağışıklık sistemi, enfeksiyonlara karşı savaşırken oluşabilecek özgür radikaller üzere ziyanlı hususlar antioksidanlar ile nötralize edilerek hücrelerin hasar görmesini önleyebilirler” diyerek kelamlarını şöyle tamamladı:
Sağlıklı Hayat: Sağlıklı Bağışıklık ve Sağlıklı Nesiller
“Sağlıklı bir hayat şekli, bağışıklık sistemini ve antioksidan düzeylerini desteklemenin en düzgün yollarından biridir. İstikrarlı ve doğal beslenme, nizamlı idman, uygun bir uyku ve gerilimden kaçınma bağışıklık sistemimizi güçlendirir ve hastalıklardan korunmamıza yardımcı olur. Sonuç olarak, bağışıklık sistemi ve antioksidanlar bedeninizin sıhhatini korumak için değerlidir. Sağlıklı bir hayat, sağlıklı bağışıklık ve sağlıklı jenerasyonların anahtarıdır. “
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) Hakkında:
Ülkemizde alerji ve immünoloji alanında kurulan birinci dernek olan Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD), erişkin- çocuk alerji ve klinik immünoloji uzmanlarını bir çatı altında toplamaktadır. Alerji ve Klinik İmmünoloji biliminin ve hizmetinin ülkemizde gelişimine katkı sağlamayı ve alerjik – immünolojik hastalıklar konusunda toplumda farkındalık oluşturulmasını hedefleyen AİD, memleketler arası iştirakli kongre ve bilimsel toplantılar gerçekleştirerek branş doktorlarının ve bağlantılı sıhhat çalışanının en yeni bilgiler ile güncellenmesi sağlanmaktadır. Memleketler arası bilimsel kurumlarla (AAAAI, EAACI, SIAF, WAO) iş birliği yapan dernek bu iş birliklerinin ışığında memleketler arası kurumların düzenlediği kongre ve kursları ülkemizde muvaffakiyetle gerçekleştirmiş, ülkemizi muvaffakiyetle temsil ederek biliminin ilerlemesine değerli bir katkı sunmuştur. Yeniden farkındalık yaratma misyonuyla öne çıkan dernek, üyeleri için bilimsel toplantılara iştiraki için maddi dayanak sağlamakta dernek üyeleri dışında da bedelsiz bir halde kurs ve okul biçiminde çeşitli eğitim toplantıları düzenlenmektedir.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
