CRR’de “Ata’ya Şükran” Konseri

“Her 10 Kasım” Oratoryosu Dinleyiciyle Buluştu

Cemal Reşit Rey (CRR) Senfoni Orkestrası “Ata’ya Şükran Konseri” ile müzikseverlere unutulmaz bir akşam yaşattı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu’nda gerçekleşen konser Mustafa Kemal Atatürk’ün anısına hürmet duruşuyla başladı. Orkestra şefi ve bestekar Orhan Öner Özcan’ın orkestrayı yönettiği konserde, Özcan’ın “Her 10 Kasım” Oratoryosu seslendirildi. Orkestra soprano Burcu Ömür Özcan, mezzo soprano Elif Tuğba Tekışık, tenor Emre Akkuş ve bariton Burak Kul’a eşlik etti. Yapıtın koral kısımları, koro şefi Volkan Akkoç idaresindeki Sirene, Rezonans ve İstanbul Choral Ensemble tarafından icra edildi.

O. Ö. Özcan’ın bestesi “Her 10 Kasım”, Murat Göksu‘nun librettosuyla, Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkülerinin ve Türk ulusunun var oluş gayretinin anlatıldığı, duygusal ve derin bir eser olarak sahnelendi. Eser “Ti”, “Yetmez mi”, “Ova (Vardar Ovası temasıyla)”, “Ben Bir Kadınım”, “Bilmek İstersen”, “Bilmek İsterdim”, “Biliyorsun ya”, “Yıldızın Adı”, “09.05/A” ve “09.05/B” ve “Varlığımız” kısımlarından oluşuyor. Her bir kısım Atatürk’ün ve Türkiye Cumhuriyeti’nin mirasına farklı bir bakış açısı getiriyor.

Saat 20.00’de başlayan ve 70 dakika devam eden konseri bin sanatsever dinledi.

“Atatürk ve Müzik”

Konserden çabucak evvel CRR fuayesinde ilgilerin fiyatsız olarak iştirak sağladığı “Girişte Solda” müzik söyleşisi gerçekleşti. 10 Kasım vesilesiyle başlığı “Atatürk ve Müzik” olarak belirlenen ve moderatörlüğünü müzikolog Ersin Antep’in üstlendiği söyleşinin konuşmacıları tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı ve müzikolog Prof. Dr. Gülper Refiğ idi.

Söyleşide Prof. Dr. Refiğ, Cumhuriyet’in birinci yıllarında müzik alanında yaşananları özetledikten sonra bilhassa müziğe dair kültürel bakış açısının oluşumu hakkında farklı periyot ve ülkelerden bestecilerle karşılaştırmalar yaptı. Prof. Dr. Ortaylı ise Ankara ve İstanbul’un sanat ve müzik ortamı hakkında değerlendirmelerde bulunarak Türk Beşleri olarak isimlendirilen bestekarların değeri üzerinde durdu. Söyleşide ayrıyeten, Özsoy Operası’nda Atatürk’ün isteği üzerine Firdevsi’nin Şehnâme yapıtından yola çıkılarak hazırlanan metinde hangi ögelerin ne biçimde kullanıldığı üzerine de tespitlerini aktardı.