1. Yansıtma tekniği
Yansıtma tekniği, çift terapisi bağlamında kullanıldığında, çiftlerin korunuculuğun bir çatışmaya girmesini önlemeye destekçi olur. Her iki partnerin de dinlendiğini, dinlendiğini sezmesini sağlar. Yansıtma tekniğinde bir taraf konuşurken öteki taraf dinler ve dinlediklerini kendi tümceleriyle tekerrür eder; başka bir deyişle yansıtır. Bu sayede yanlış anlaşılmalar önlenebilir. Ancak bu teknikteki kritik nokta gerçekten içten bir biçimde dinlemek ve yansıtmaktır. Alaycı ya da tepeden bakan bir yaklaşımla laflar tekerrür edilmemelidir; aksi halde daha büyük bir ihtilaf oluşabilir.
2. Fiziksel temas
Çiftlerin birliktelikleri ne kadar uzun sürerse sürse bazı alıngan mevzuları gündeme getirmek güç olabilir. Yalanlanma, suçlanma, cinsel geçimsizlik gibi bir hayli çift için zorlayıcı olan mevzular konuşulmadıkça halının altında süpürülebilir. Fakat mevzu ne kadar zorlayıcı olursa olsun çözüme kavuşmadıkça ilişkinin galibiyetini tehdit eder. Partnerlerin güç bir mevzu hakkında konuşmalarını basitleştirmek için fiziksel temas destekçi olabilir. Yakınlaşmak, el ele alevlenmek veya sarılmak gibi besleyici fiziksel değişleri kullanmak ehemmiyetlidir. Bu fiziksel değişler her iki tarafın da gardını indirmesini basitleştirir ve zorlu konuşmalarda olası olan en iyi neticeyi sağlayabilir.
3. Gottman Tekniği
Çift terapisi dendiğinde akla ilk gelen adlardan biri olan Gottman Tekniği, çiftlerin ilişkilerindeki çatışmaları idarerken birbirlerini kavramalarını derinleştirmelerine destekçi olmak için planlanmıştır. Ayrıca, yakınlığı ve geçimin çoğalmasını da destekler. Bu teknik iki tarafın da duygularına, düşüncelerine, geçmişlerine odaklanan bütüncül bir usuldür ve ilişkideki meselelere farkı bakış açılarıyla yanaşarak işlevsiz duygu, düşünce ve tavırları fark edip kaldırmayı niyetler.
4. 6 saniye öpücük
Gottman Tekniği’nin yanı gizeme Gottman Enstitüsü’nün kurucusu Dr. John Gottman, çiftlerin aralarındaki meseleleri konuşmaya başlamadan evvel 6 saniyelik bir öpücükle işlerin daha iyi gitmesini sağlayabileceklerini de korunuyor. İçten bir öpücük, tıpkı zorlayıcı mevzuları konuşurken fiziksel temasın basitleştirici tesiri gibi süreci iyileştirmeye destek olabilir.
5. Silahsızlandırma Tekniği
İyi Sezmek El Kitabı’nın yazarı David Burns, Silahsızlanma Tekniği’ni Tesirli Bağlantının Beş Gizeminden biri olarak anlatır ve Silahsızlandırma Tekniği’ni öteki şahsın söylediklerinde sarihçe yanlış, manasız veya mübalağalı görünse dahi reeli bulmak olarak tanımlar. Bu teknik gerginliği eksiltme ve diyalog için fırsat yaratmaya izin verir; böylece güçlü ve anlaşılır bir bağlantı kurmanın önü açılmış olur.
6. Pozitifi görebilme
Odaklandığımız her şey gelişir ve bu gidişat ilişkiler için de geçerlidir. Öteki bir deyişle, şayet partnerler her zaman ortaya çıkan meselelere odaklanırsa, ilişkilerinin çoğu gelişen meselelerle dolu olacaktır; ehemmiyetli olan pozitif olanı görebilmektir. 1986’da David Cooperrider, pozitif, güçlü doğrultulara dayalı bir başkalaşım yaklaşımını sundu ve ilişkilerde keşife, takdire, pozitifliğe odaklanılması gerektiğine dikkat çekti. Partnerlerin ilişkilerindeki negatifliklere, makûs giden şeylere odaklanması yerine iyi olanı, hoş olanı görmelerinin aralarındaki bağı kuvvetlendirebileceğini korunan bu teknik, ortak hayaller kurarak ve ilişkilerindeki iyi giden her şeyi yine keşfederek partnerler arasındaki bağın kuvvetleneceğini korunuyor.
7. Zaman aşımı usulü
Çiftler, hiddetten pişman olacakları bir şey söylemekten veya yapmaktan sakınmak için gerginliklerin yüksek olduğu zamanlarda ayrı kalmaları gerektiğini öğrenirler; ancak çoğu zaman bunu uygulayamazlar. Zaman aşımı tekniği ise kısaca mola vermek anlamına kazanç. Kriz anlarında ya da duygusal olarak zorlayıcı bir zamanda konuşmaya ara vermek, partnerlerin birbirlerine kırıcı laflar söylemelerini önler ve daha hakimiyetli tepkiler vermelerine destekçi olur.
8. Anlaşılmaya değil, kavramaya çalışma
Anlaşılmak, elbette ki hepimizin lüzumu ancak kavramaya çalışmak da ilişkiler için oldukça kritik. Erich Fromm’un Beğenme Sanatı isimli kitabında, iki insan arasında bir sevgi birliğine sahip olmak için üç unsurun var olması gerektiğini belirtir: Saygı, alaka ve bilgi. Partnerinizi tanımak, birbirinizle güvene dayalı ve sevgi dolu bir bağ kurmanın çok ehemmiyetli bir parçasıdır; çift terapisinde partnerlerinin karşı tarafı kavramaya çalışmaları süreci basitleştirmeye destekçi olur.
9. Imago Tekniği
1980 senesinde Dr. Harville Hendrix ve Dr. Helen LaKelly Hunt tarafından geliştirilen Imago ilişki terapisi, tıpkı Gottman Tekniği gibi bu alanda en sık müracaat etilen usullerden biridir. Bu teknik, erişkin ilişkileri ile çocukluk tecrübeleri arasındaki bağlantıyı vurgular. Imago Tekniği, çocukluk çağı travmasını kavrayarak, çiftleri daha empatik ve birbirlerini daha kavrayışlı hale getirmeyi emeller. Bir problemi çözmeye odaklanmadan evvel çiftler arasında güvenli bağ inşa etmeyi niyetler.
10. ‘Icebreaker’ buzkıran
Icebreaker başka bir deyişle buzkıranları, en zorlayıcı anlarda civarı ısıtan bir mevzu, tutum, laf veya eylem olarak düşünebilirsiniz. Partnerler arasındaki bağlantının devirici bir hal almaması için bir buzkıran civardaki sükuneti sağlayabilir. Bu teknik romantik olmayan sosyal ilişkilerde de kişilerarası irtibatı iyileştirmek için kullanılabilir.
Tüm bu teknikler ve çok daha aşırısı çift terapilerinde kullanılabilir. Siz de partnerinizle aranızda çözmeniz gereken meseleler olduğunu ve ilişkinizin taze bir soluğa, tesirli bir kılavuza lüzumu olduğunu düşünüyorsanız bir profesyonelden destek alabilirsiniz.