21 Şubat 2024 Çarşamba günü Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde birinci defa sahnelenen oyun, seyircinin büyük beğenisini kazandı.
Oyunun sonunda sahneye davet edilen Genel Sanat Direktörü Ayşegül İşsever:
“Öncelikle huzurunuzda arkadaşlarımı kutluyorum. Oyun çok nahif, çok keyifliydi, bizi çok eskilere götürdü. Teşekkür ediyorum bu gece burada olmayı tercih ettiğiniz için. Genç arkadaşımı kutluyorum.
Tek kişilik oyun oynamak çok güç bir şeydir. Genç arkadaşımı huzurunuzda tekrar kutluyorum. Burada olduğunuz için tekrar teşekkür ediyorum.” dedi.
Yönetmen Ersin Umulu’nun oyuna dair fikirleri:
“Türk tiyatrosuna yıllarca emek vermiş Dinçer Sümer’in hayatından yola çıkarak otobiyografik bir sahneleme düşündüm. Bu emelle Dramaturg Hatice Yurtduru ile birlikte “Bir Düş Müydü O İzmir” romanından alıntılar yaparak oyunlaştırdık, “Maviydi Bisikletim” oyun metnine ekledik. Bir direktör, oyuncu, muharrir ve akademisyen olarak tiyatroya emek vermiş bir tiyatro adamının hayatını kendi kaleminden kendi lisanından aktarmayı amaçladım. Omurundaki kırılma noktalarını, İzmir’e olan sevgisini, meslek aşkını, bir “bisiklet” çerçevesinde topladım.
Dario Moreno ezgileriyle 1950’lerin İzmir’ine anılara seyahat yapıyoruz. Anılardır bir insanı yaşatan ve bu anılardır anlatılarak aktarılan… Sahnede çağdaş bir meddah göreceğiz, ona gölgeler ve kuklalar eşlik edecek. Tıpkı omurdaki gibi… Çok kültürlülüğü, toplumsal değişimi ve savaşın izlerini birinci aşkın kırılganlığıyla, coşkusuyla bir aile kıssası içinde anlatıyoruz
Benim de üniversite yıllarımı geçirdiğim gönül bağımın olduğu İzmir’i masal tadında izlemeye davet ediyoruz.”
Dramaturgisini Hatice Yurtduru’nun, müziğini Sinan Arslan’ın, dekor-kostüm dizaynını Ayşen Aktengiz’in, ışık dizaynını Murat İşçi’nin, efekt dizaynını Yunus Nalcı’nın, hareket sistemini Özge Midilli’nin yaptığı, fotoğraflarını Sadi Ayan’ın çektiği, müzisyenliğini Doğa Gençalioğlu’nun yaptığı oyunda Çağrı Büyüksayar rol alıyor.
Oyun, 22-24 Şubat 2024 tarihleri ortasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde.
Maviydi Bisikletim
Gençlik yıllarını geçirdiği İzmir’e duyduğu hasretle, birinci aşkının müsaadeden giden bir adamın, anılarına yaptığı seyahat, bizi 1950’lerin İzmir’inden günümüze taşıyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı