İzmir’in köylerinden 7’den 70’e istekli iştirakçilerden oluşan İzmir Büyükşehir Belediyesi Köy Tiyatroları 2 yılda, 11 noktada, 110 şovla 16 bin seyirciye ulaştı. Gruba katılan bayanların kimisi okuma yazma bilmiyor, kimisi ise bastonuna karşın sahneden kopamıyor. Köy halkı, tiyatro sayesinde hem eğleniyor, hem de birbirine takviye oluyor.
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer tarafından Seferihisar’da birinci tohumu serpilen köy tiyatroları iki sene içerisinde 11 noktada 110 şovla 16 bin seyirciye ulaştı. Üniversite yıllarında Ankara Sanat Tiyatrosu’nda oyunculuk ve direktör asistanlığı yapan İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer’in kırsalda sanat üretimini başlatmak ve köylülerin şahsî gelişimine katkı sağlamak için kurduğu İzmir Büyükşehir Belediyesi Köy Tiyatroları’nda eğitim gören köylüler tiyatro sahnesini yaşama tutunma sebepleri olarak görüyor. Köy halkı, tiyatro sayesinde hem eğleniyor, hem de birbirine dayanak oluyor.
“Herkesin sanatla güzelleşip dönüşebileceğini biliyoruz”
35 yıldır tiyatro işçisi olduğunu söz eden İzmir Büyükşehir Belediyesi Köy Tiyatroları Koordinatörü ve direktör Vedat Murat Hoş, “Başkanımız Tunç Soyer’in Seferihisar Belediye Başkanlığı devrinde onun hayaliyle başlayan bir öyküydü. Ulamış ve Ürkmez’de yaptığımız çalışmaların bölge insanına katkısı çok büyük oldu. İzmir Büyükşehir Belediye Liderimiz Tunç Soyer, köy tiyatrolarının kente yayılmasını sağlamak emeliyle Türkiye’de birinci sefer İzmir Büyükşehir Belediyesi Köy Tiyatroları’nı kurdu. Birinci başladığımız nokta Ulamış Köy Tiyatrosu’nda insanların nasıl dönüştüğünü ve buradaki sistemin olumlu istikamette nasıl geliştiğini gördük. Bu etkileşimin daha çok çoğalması için emek veriyoruz” dedi.
Bir yaş sınırlamalarının olmadığını söyleyen Vedat Murat Hoş, “7’den 77’ye herkese kapımız açık. Bu işe vakit ayıran ve sistemli bir formda iştirak sağlayan orta yaş üstü vatandaşlarımız oluyor. Yaş ortalamamız 60. 84 yaşında iştirakçimiz da var. Herkesin sanatla güzelleşip dönüşebileceğini biliyoruz. Sanata dokunan ellerde kir barınmaz diyoruz. Herkesi sanatla uğraşmaya davet ediyoruz” diye konuştu.
“Yönetmenlerini de içlerinden çıkaracağımıza inanıyoruz”
Hayatında hiç tiyatro yapmamış beşerlerle tiyatro yapmanın hiç kolay olmadığını da kelamlarına ekleyen Vedat Murat Hoş, “İlk evvel öğrenmeye, anlamaya gittik. Bir mühlet sonra kıssaların aktarılması gayesiyle köy seyirlik biçiminde her yerde oynanabilecek oyunlar tasarladık ve hayata geçirdik. Sürdürülebilir tiyatro hedefiyle dekorunu, aksesuarını, kostümünü, müziğini, danslarını, hatta oyununu yazan takımlar oluşturduk. Çok yakında direktörlerini de içlerinden çıkaracağımıza inanıyoruz. Gayemiz gelecek kuşaklara sanat gereksinimini aktarmak” dedi.
İzmir dışında öteki vilayetlerden de teklif geldiğini belirten Vedat Murat Hoş, “Balıkesir, Manisa, Ankara ve İstanbul’da oyunlar oynadık. Milletlerarası tiyatro şenliklerinden teklifler aldık. Avrupa turnesine gittik ve 11 ülke dolaştık. Yılın en başarılı Anadolu Tiyatrosu mükafatı aldık. Şubat’ta 2. yaşını kutlayacak, Türkiye’de birinci kere kurulan ve tek olan İzmir Büyükşehir Belediyesi Köy Tiyatroları 2 yılda 11 köy tiyatromuzla 200’e yakın oyuncumuzla 110 şov ve 16 bin seyirciye ulaştı. Köylülerle ise 24 kültür gezisi düzenledik” diye konuştu.
“11 noktada eğitim veriyoruz”
Mümkün olduğu kadar köyün tabiatını bozmadan, onların kültürünü yansıtarak ancak sahnenin gerekliliklerini bozmadan eğitim verdiklerinin altını ehemmiyetle çizen Vedat Murat Hoş, “Amatör, özgüvenli, profesyonel amatörler yetiştirmeye çalışıyoruz. Köyün rengini, kültürünü, motifini, lisanını, geçmişini gelecek kuşaklara aktarmak için tiyatroyu kullanıyoruz. Diksiyon eğitimi vermiyoruz. Ağızları, yöresel oyunları, kıyafetleri yöresel zenginlik… Bu zenginliğin korunması gerektiğini biliyoruz. Maalesef erkek iştiraki çok az. Erkeklerin yaklaşımları daha soğuk. Bayanlar çok başarılı ve organizeler bu konuda” dedi.
Bu işe Ulaşmış’ta 4 kişi ile başladıklarını söyleyen Hoş, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Duyuldukça sayımız arttı. 4 ay sonra 33 şahsa ulaştık. 11 noktada eğitim veriyoruz. Bergama Kozak, Dikili Bademli, Foça Yenibağarası, Güzelbahçe Yelki, Buca Belenbaşı, Çeşme Germiyan, Seferihisar Ürkmez ile Ulamış, Tire Küçükkale, Urla Barbaros Köyü, Ödemiş Konaklı ve daha planladığımız pek çok yer var. İzmir’in ilçelerinde birer köy tiyatrosu kurup yenilerini eklemek en büyük hayalimiz” biçiminde konuştu.
“Bu işe başladığımda bastonum yoktu”
Gençlik yıllarından itibaren hayvancılık, tarım, zeytincilik, tütün üzere işlerle uğraştığını lisana getiren Seferihisar Ulamış köyünden Ayşe Duruk, “Tiyatronun köyümüze geldiğini öğrendiğim anda çabucak kayıt oldum. Meskende oturup ne yapacaktım. Birinci tiyatroya kayıt olan şahıslardan biriyim. Bana anneanne rolünü verdiler, bir baktım sahnedeyim. Kızım benden evvel başlamıştı, ben de başladım ve tiyatroda kaldım. Benim ardımdan torunum da geliyor, biz üç jenerasyon tiyatrodayız. Bu işe başladığımda bastonum yoktu, artık baston kullanıyorum lakin tekrar de tiyatroyu bırakamıyorum. İnsanın yaşamak için tutunduğu bir kol burası. İstanbul, Manisa, Milas’a gittim. Görmediğim yerleri de görüyorum. Sokakta oturup dedikodu yapacağıma kendimi geliştiriyorum. Yeni arkadaşlar ediniyorum. Gençlere tavsiyem hiçbir vakit konutta oturmasınlar, kendilerini geliştirsinler” tabirlerini kullandı.
“Hocalarım ve Tunç Soyer benim için çok değerli”
Ulamış’ta yaşayan, 74 yaşındaki okuma yazma bilmeyen 11 çocuklu Emine Kır, “Çocuklarım daima gurbette. Konutta tek başımayım. Köy tiyatrolarına katıldım ve burası bana uygun geldi. 3 yıldır Tunç Soyer’in sayesinde bu etkinliklere katılıyorum. Yorulmuyoruz, aslında keyif alıyoruz. Davet ettikleri her yere gidiyoruz. Hocalarımız bizi gezdiriyor. Okuma yazma bilmiyorum lakin hocalarım bana tanım ediyor, sözlerimi ezberliyorum. Bir sene çocuklarımdan kapalı yaptım bu işi, sonra müsaade istedim, artık rahat rahat oyun oynuyoruz. Hocalarım ve Tunç Soyer benim için çok kıymetli. Onlar desin, her yere giderim. Yunanistan, Arabistan neresi olursa giderim oyun oynamaya” formunda konuştu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
