KONYA BÜYÜKŞEHİR’DEN “AKSA TUFANI NEYİN MİLADI OLDU?” BAHİSLİ SÖYLEŞİ
Konya Büyükşehir Belediyesi bünyesinde istekli üniversite öğrencilerinin kurduğu Kudüs Çalışma Kümesi ve Büyükşehir Gençlik Meclisi tarafından “Aksa Tufanı Neyin Miladı Oldu?” bahisli söyleşi düzenlendi. Söyleşide gazeteci-yazar Taha Kılınç, Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Gökalp ve İlmiye Vakfı Kurucusu Muhammet Yazıcı, “Son süreç İsrail’in dünyadaki imajını nasıl etkiledi?”, “Aksa Tufanı’nın dünya üzerindeki tesiri ve sonuçları”, “Türkiye’de Filistin hassaslığı nasıl kalıcı hale getirilir?” başlıklarını ele aldı.
Konya Büyükşehir Belediyesi Kudüs Çalışma Kümesi ile Büyükşehir Gençlik Meclisi tarafından “Aksa Tufanı Neyin Miladı Oldu” bahisli söyleşi gerçekleştirildi.
Büyükşehir Belediyesi Taş Bina Kültür ve Sanat’ta düzenlenen programda konuşan Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Gökalp, Berlin, Londra, Washington ve Sidney’de Filistin’e dayanak için büyük çaplı yürüyüşlerin olduğu hatırlattı.
“İSRAİL’İN DÜNYADAKİ ALGISI HİÇ DÜZGÜN DEĞİL VE BUNUN UZUN VADELİ SONUÇLARI OLACAK”
Gökalp, ortalarında birçok dünyaca ünlü ismin de bulunduğu Müslüman olmayan bireylerin Filistin’e dayanak veriyor olmasının şaşkınlıkla karşılandığını belirterek, şunları kaydetti:
“Londra’da 800 bin civarında insanın yürüdüğü iddia ediliyor. Berlin’de o kadar insanı bir ortaya getirmenizin imkanı yok. Bu durum Avrupa’da çok enteresan bir dönüşüm oluşturdu. Evvelden teorik düzlemde oluşturdukları bir şeyin çok gerçek ve çok sert bir kartopu üzere geldiğini gördüler. İslam’a ilgi çok arttı, İslam tekrar gündem oldu. Bunu şöyle yorumlamak lazım, dünya çok sıkıştı. İnsanların zulme karşı reaksiyon göstereceği hiçbir cephe kalmadı. Rahatsızlığınızı lisana getirecekseniz, bunu İslam cephesinden lisana getireceksiniz. Bunun öteki bir usulü kalmadı. İsrail’in şu an dünyadaki algısı hiç yeterli değil ve bunun uzun vadeli sonuçları olacak. Bu olaylar bittikten sonra bu işi tamir etmeleri kolay gözükmüyor.”
“BU DAVAYI DENGELİ FORMDA ANLATABİLMEK GEREKİYOR”
Gazeteci muharrir Taha Kılınç, dünyada Filistin’e takviye için eşsiz olayların yaşandığına dikkati çekerek, “Bazıları diyor ki ‘Ya kardeşim konferansla olur mu?’ Bunlar birer adım. İsrail bir sloganla ya da aksiyonlarla birkaç günde kurulmadı. Evet, aksiyonlarla de yıkılmayacak ancak şu anda adım adım bir binadan taşları sökmeye çalışıyoruz” dedi.
Kudüs’ün Müslümanlar için farklı bir değer taşıdığını vurgulayan Kılınç, “Etrafımızdaki insanlara bile anlatırken, ‘Ya daima Filistin’i sıkıntı ediyorsunuz kardeşim öteki sıkıntı mi yok?’ diyorlar. Zira bizim başlangıçta telaffuzumuz, ‘Filistin’de zulüm var’ biçiminde başlıyor. Adam da diyor ki, ‘Ya kardeşim diğer yerde zulüm yok mu?’ Bu sefer ‘Ben buna nasıl karşılık vereyim?’ diye düşünüyorsun. Bizim Kudüs’e olan ilgimiz yalnızca oradaki zulümle mi ilgili? Aksa tekrar Müslümanlara dönse, Kudüs’ü konuşmayı bırakacak mıyız? Hayır, zira bizim Kudüs, Filistin hassasiyetimizin temelinde Hazreti Muhammed’in (S.A.V) çok kıymetli bir yönlendirmesi var. İşgal olmasa da benim orasıyla bağlantımı sürdürecek dini bir münasebetim var. Konu benim itikadımın bir modülü aslında. Alışılmış bu cümleyi kurabilmek için okumak, art planı bilmek gerekiyor. Kendi çocuğumuzu, kardeşimizi, yeğenimizi bile toplumsal medyanın bu saçmalıklarından kurtarmak için onlara bu davayı dengeli biçimde anlatabilmek gerekiyor. Kısacası işimiz çok.”
ARTIK GAZZE SORUNUNU NORMALİMİZ HALİNE GETİRMEMİZ LAZIM
İlmiye Vakfı kurucusu Muhammet Yazıcı da Filistin hassasiyetinin, aşikâr vakte aşikâr devirlere muhakkak insanların omuzlarına yüklenecek bir konu olmadığını anlattı.
Filistin’e dayanak için atılan her adımın hassasiyetle atılmasını ve takviyenin daima hale getirilmesinin büyük kıymet taşıdığına dikkati çeken Yazıcı, “Artık Gazze problemini normalimiz haline getirmemiz lazım. Normalleştirmediğinde olağana döneceksin, insanın tabiatı bu. Şayet, makul bir plan içerisinde sonuç alabileceğimiz bir şey ortaya koyamazsak, herkes işine gücüne dönecektir. Şayet vereceğimiz gayret gündelik hayatımızın bir kesimi halini alırsa en sonunda önemli bir savaşın içinde olduğumuzu idrak edecek ve yeni jenerasyonlara de bunu anlatmış olacağız” değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmacılar; “Son süreç İsrail’in dünyadaki imajını nasıl etkiledi?”, “Aksa Tufanı’nın dünya üzerindeki tesiri ve sonuçları”, “Türkiye’de Filistin hassaslığı nasıl kalıcı hale getirilir?” bahis başlıklarında görüşlerini aktardı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
