TBMM’de, partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
Türkiye ittifakına 31 Mart’tan önce herkesi davet ettik, yine davet ediyoruz. Türkiye ittifakı sosyal demokratlardan, milliyetçi demokratlardan, Kürt demokratlardan oluşuyor. Milli Takım yendiğinde sevinen herkes, Filenin Sultanları kazandığında İstiklal Marşı’yla gururlanan herkes bu ittifakı oluşturuyor.
Geçtiğimiz hafta Diyarbakır-Mardin arasında çıkan yangında 15 vatandaşımızı kaybettik. Kendilerine rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum. En kısa zamanda ben de Diyarbakır’a gideceğim. İçişleri Bakanlığı’nın ilk yaptığı açıklamanın gerçeği yansıtmadığı olayın anız yangını olmadığı, BEDAŞ’ın inanılmaz ihmali anlatılıyor. Yangın çıkması için ne gerekiyorsa yapıldığını, hiçbir tedbirin alınmadığını, bu yangına BEDAŞ’ın davetiye çıkardığını ortaya koyuyor raporlar.
BEDAŞ herhalde bu bölgenin en çok şikayet ettiği kurumdur. BEDAŞ’ın Şanlıurfa’ya ettiğini kimse etmiyor. Solunum cihazına bağlı insanların hayatları tehlikeye atılıyor. Ev aletleri yanıyor kullanılamaz hale geliyor. Elektrik altyapısının geçmişten kalması ve BEDAŞ’ın gerekli yatırımı, yenilemeyi yapmaması nedeniyle sürekli elektrik kesintileri yaşanıyor.
15 can gitmiş, BEDAŞ’ın ihmalinden kaynaklanıyor. Bu sıcak havada sağlık tehdit altında ve itirazlarımıza rağmen yenileştirme yapılmıyor. Kaçak elektrik kullanımıyla ilgili yapılacak iş başkadır, bir şehrin elektrik kullanımı için yapılacak iş başkadır. Bu orman yangınlarının tümünün araştırılması lazım.
Orman yangınlarını sebeplerini araştıralım mı yoksa bırakalım yansınlar mı ölsünler mi AK Parti ve MHP’nin önüne Meclis’te getireceğiz ve gözlerinin içine bakacağız.
Açıkladıkları tasarruf paketinin hepsini yapsalar 100 milyar TL, yani bütçenin yüzde 1’i ediyor. Ama ne diyorlar; işçiye, çalışana zam yapmayalım tasarruf edelim. Haberleşme gideri bir ayda 150 milyon TL artmış. Taşıt kiralama giderleri bir yıl öncesine göre yüzde 80 artmış. Bir ay önce açıkladıkları tasarruf tedbirlerine hiçbir şekilde uyulmamış.
Bütçeden sadece faize ödenecek olan para 1.3 Trilyon Lira. Bu para da yapacakları tasarrufun 13 katı. Hiçbir şey gerçekleşmiyor. 6 Şubat depreminin üzerinden 16 ay geçti. Malatya’da konteyner kentleri gördüm. İlçelerde 16 ay geçmesine rağmen Malatya’da kimsenin yüzünün gülmediğini söylemeliyim. 650 bin konut sözü verenler bundan oy alanlar sadece 75 bini konutu bitirebildiler.
Malatya’da evini kaybeden 100 kişiden 94’ü sıcakta, çadırda ya da konteynerdeler. Her ay 25-20 bin konut teslim edeceğiz diyenler tüm şehirlerde 2500-3000 bin ev teslim edebilmişlerdir. Biz onlar söz verirken bunun mümkün olmadığını söylemiştik. İşin kötüsü bu ay kira yardımı da bitiyor. Aldığımız bilgi, kira yardımını uzatmayı düşünmedikleri.
Depremzedeler bilsin ki, karıncanın arkadaşı vardır; o da Cumhuriyet Halk Partisi’dir. İnsanlar evlerinin kapılarını, penceresini söktü. Şimdi orta hasarlı evleri güçlendireceklerini söylüyorlar. Ortada ciddi bir plansızlık da var.
Konut kirasında yüzde 125 yıllık artışla, Türkiye Avrupa şampiyonu oldu. Herkes önlem aldı. Bizimkiler önlem alamadı enflasyon fırladı. Beğenmediğin Macaristan’da bu artış yıllık yüzde 12. Avrupa’da ise yıllık artış yüzde 3-4 düzeyinde. Biri çıkıyor diyor, Avrupa Birliği’ne girmek varken Şangay İşbirliği’ni öneriyor. Şimdi yüzde 20 stopajı ev sahibinden alacağız diyorlar. Her ev sahibi zengin değildir. Tek geliri ev kirası olan insanlar var. Yüzde 20 stopaj getirirse size söylüyorum, o evin kirası 24 bin TL olacak.
22 yılın sonunda ülkeyi batırmaktan beter etmişler. Bizim çalıştığımız tek program var iktidara geldiğimizde bu enkazı nasıl ortadan kaldıracağı onu çalışıyoruz. Dün Sayın Karatepe, Sayın Şimşek ile görüştü. Siyaset hem müzakere hem mücadele işidir. Düne kadar siz değil miydiniz, CHP hep eleştiriyor ama çözüm önermiyor diye?
Biz dünkü görüşmede şunu söyledik. Bu krizi emekliler, emekçiler, çiftçiler, buğday üreticisi yaratmadı, esnaf da yaratmadı. Bu krizi bütün dünya yönetebilirken, yönetemeyenler yarattı. Memleketi enflasyona ittirenler yarattılar. Bu krizi yüzde 170’e çıkaranlar yarattı. Şimdi kemer sıkalım diyorsunuz. Esnaf, işçi kemer sıkacak senin yandaşların sıkmayacak. 10 bin lira emekli maaşı olmaz dedik.
Geldiklerinde emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu şimdi 2.5 çeyrek altın alıyor. Her ay 5 çeyrek altın emeklinin cebine girmiyor. Asgari ücret 17 bin lira ve verdikleri günden bu yana yüzde 25 erimiş durumda. Bakır borudan enflasyon hesaplıyor, gıda ürünlerinden hesaplamıyorlar. Seçimden önce asgari ücrete 4 kez zam düşünebiliriz derken bugün zam olmayabilir diyorlar.
Sorduk bu konuda bir netlik yok. Emekli maaşını asgari ücret seviyesine çekmeden, asgari ücrete enflasyon oranında iyileştirme yapmadan olmaz. Kuru üzüme de fındığa da maliyetinin altında taban fiyatı verecekler. Bu rakamlar da güncellenmelidir. Esnaf borcunu kapatmak için kredi kartından çekiyor. Faizden alınan vergi düşürülmeli. Esnaf ve çiftçi kredi kartını işi için kullanmışsa faiz ödemesi bir kere olsun sıfırlanmalıdır.
Biz vergide adalet istiyoruz. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi istiyoruz. Holdingler verginin yüzde 11’ini bizler verginin yüzde 89’unu veriyoruz. Mehmet Şimşek istediği kadar dirensin, halktan yana vergi sistemini halkın iktidarında kuracağız. Yurt dışına çıkış harcını 150 TL’den, 3 bin TL’ye çıkaracaklarmış.
Yapacakları her şey ile 226 milyar TL gelir elde etmeyi hedefliyor. Ödenen kiraya yüzde 20 stopaj gelecek, iğneden ipliğe her şeye zam gelecek. 660 milyarı yandaş müteahhitlere affettiler, 226 milyar TL’yi ise emekçiden almaya çalışacaklar. Asgari ücret 17 bin TL, açlık sınırı 20 bin TL, çay üreticisi Rize’den, buğday üreticisi Edirne’den, Adana’dan seslendi ‘geçinemiyoruz’ diye. Ne yapacağız, madem kimse anlamıyor, o zaman hepinizi Kocaeli’ne 30 Haziran’da bekliyoruz. Çaya buğdaya zammı almak için bütün geçinemeyenleri Gebze’de bekliyoruz.
Sizi duyuyoruz, sesimizi duyurmaya geliyoruz.”