1. Kendi içinizdeki sevgi yuvasını keşfedin
Kendinizle daha derin bir bağ kurmaya başladıkça doğal olarak başkalarıyla da daha derin irtibatlara sahip olacaksınız. Sevgiyi, güveni, rahatlığı, konforu kendi dışınızda aramayı vazgeçtiğinizde; tüm bunları evvel kendi içinizde bulabildiğinizi gördüğünüzce ve öz sevginizi beslediğinizde her şeyin kendi içinizde başladığını fark edecek ve özünüzden aldığınız sevgi ve güvenle evvel kendinize; sonra öteki insanlara bağlanabileceksiniz. Evvel içinizdeki yuvayı besleyin; kendinizle baş başa kalın, gözlerinizi kapatın, her şeyden, herkesten uzaklaşın ve gözlerinizi sadece kendi içinizde açın. İçinizdeki yuvada kendinizi hoşlanmayı bildikten sonra başkalarını da hoşlanabilecek, sevgiyle sardığınız iç yuvanızı başkalarına da açabileceksiniz.
2. Kendinizi doğada topraklayın
Doğanın iyileştirici eforunu hafife almayın. Uçsuz bucaksız âlemde her şeyin birbiriyle irtibatlı olduğunu; doğanın, gereksinimimiz olan en ehemmiyetli efor olduğunu fark edin. Size birlik ve aidiyet duygusunu yaşamanız için fırsat veren doğada kendinizi bulun. Pak havayı sürükleyebildiğiniz kadar derinlerinize çekin. Toprağa, kuma, suya dokunun. Güvenle doğaya bağlanmak için kendinizi ona açın ve yalnız olmadığınızı fark edin.
3. Kendinizi hafifletmek için kendi yollarınızı bulun
Her şey herkesi gevşetmez; kimi bir fincan çayla, kimi doğada yürüyüşle kendini sakinleştirir, huzur bulur. Siz, kendi hafifleme usullerinizi keşfedin. Uzun, sıcak bir banyo; dinlendirici bir meditasyon, huzurlu soluk egzersizleri, hoşlandığınız bir kitap, kristaller, sakin bir şarkı veya rastgele başka bir şey… Sizi hafifleten, iyi sezdiren, asap sisteminizi yatıştıran eylemleri bulmak için zaman ayırın. Kendinizi tanıyın ve size en iyi neyin geldiğini bulun. İster günlük tutun, ister dua edin, ister suratın, ister hiçbir şey yapmadan sadece penceren dışarıya bakın. Kendinizi ne yaparken gevşemiş hissediyorsanız onu yapmaya zaman ayırın.
4. Tüm duygularınızla yüzleşin
Size iyi sezdiren duyguları bağrınıza basıp negatif duygularınızı kapının dışında vazgeçmeyin. Böyle yaptığınızda, onları yok saydığınızda, onlar yok olmuyorlar; aksine sizi belki de ileride daha çok zorlayacak bir zamanda yüzeye yine çıkmak için bekliyorlar. Onları dışlamayın; pozitif-negatif tüm duygularınızı kabul edin ve onlarla yüzleşin. Size acı veren duygular da olsalar, kavrayış, sevgi ve şefkatle onları karşılayabilirsiniz. Zira, ancak siz kendi içinizdeki ışığı alıp karanlık duygularınızı dönüştürme eforuna sahipsiniz. Negatif duygularınızdan sakınmak veya görmezden gelmek, onları sadece yoğunlaştıracaktır. Bunun yerine, dikkatli olmayı ve bu duygularla yüzleşmeyi deneyin.
5. Olumlamaların eforundan faydalanın
Yaralarınızı dönüştürmek, senelerce sizi tutsak almış negatif düşünceleri artık vazgeçmek ve onlardan özgürleşmek için olumlamaların eforunu kullanın. Artık güvende olduğunuzu, kendinizi beğendiğinizi, hoşlanıldığınızı, değer görmeyi hak ettiğinizi, tüm iyiliklere, hoşluklara layık olduğunuzu kendinize söyleyin. İster yazın, ister yüksek sesle yineleyin: İyisiniz, değerlisiniz, beğenilmeyi hak ediyorsunuz, güvendesiniz… Size ne iyi sezdiriyorsa; sadece onu dilinize, kalbinize yerleştirin.
6. Dersinizi alın ve orada vazgeçin
Neden ve ne zaman olduğunu dahi öğrenemediğiniz bir yarayı bulmak, iyileştirmek, kaynağına inmek, sizde travma tesiri yaratmış o anı anımsamak güç olabilir; çoğu zaman hakikatte belki de o an için anlamsız görünen bir şeyi andırmakta güçlük yaşayabilirsiniz ama sizi derinden salladığını ve bugününüzü etkilediğinizi öğrenirsiniz. Öyleyse, kendinizi üçüncü bir birey olarak hayal edin. Bildiklerinizin bir listesini yapın, o yara sizi ne öğretmiş olabilir. Anekdot edin, hepsini bir kenara yazın ve ondan ders aldığınızı, ondan bilmeniz gereken, çıkarımlar yapmanız gereken bir şeyler olduğunu düşünün. Dersinizi alın ve artık o yarayı, size öğrettiklerini vazgeçip yolunuza devam edin.
7. Kendinize iyi baktığınızdan emin olun
Sizi zorlayan duygularla baş başa kaldığınızda, yarattığı stresle baş edebilmek için sıhhatli olmanız koşul; üstelik her anlamda. Fiziksel, ruhsal ve zekasal sıhhatiniz için kendinize çok iyi bakmanız gerektiğini unutmayın. Yeterli ve balanslı beslenin, uykunuzu iyi alın, egzersizlerle vücudunuzu kuvvetlendirin, zekanıza, ruhunuza iyi gelen pratikleri yapın; makûs alışkanlıklardan uzak durun. İçki veya madde kullanımı negatifliklerle baş etmek için müracaat etilecek bir yol değildir, unutmayın. Bütüncül sıhhatinize çok iyi bakın. Çocukluk yaralarınızı iyileştirerek kendinizi gelişime açmak için yukarıyada değindiğimiz her şeyi hayatınızda uygulayabilir; tümünden yararlanmak için bir terapist ile birlikte çalışabilir, kendinizle baş başa kalmanıza dayanakçı olacak meditasyon, yoga, mindfulness gibi muhtelif pratiklerden yararlanabilir, öz bakım ve öz sevgi alıştırmaları yapabilir, günlük yakalayabilir, tehlikesiz alan için ilişkilerinizde sıhhatli hudutlar inşa edebilir, kendi gereksinimlerinizi gözlemleyebilir, destek gruplarına katılabilirsiniz. En ehemmiyetlisi, tüm iyileşme sürecinde kendinize karşı nazik davranmayı ve sabırlı olmayı unutmayın. Senelerdir içinizde taşıdığınız yaralar, bir günde iyileşemez ama zamanla şifalanabilir. İvedi etmeyin, duygularınızı hakimiyet ederek, kendinizi gözlemleyerek ilerleyin ve ne olursa olsun kendinize verdiğiniz değeri, gösterdiğiniz sevgiyi eksiltmeyin.